Yunanistan, son günlerde artan halk protestoları ile çalkalanıyordu. Başbakan Kyriakos Miçotakis, özellikle ekonomik sorunlar ve sosyal hak talepleriyle sokağa dökülen kitleler karşısında dayanamayarak istifa etti. 2023 yılında ekonominin daha da daralması, yüksek enflasyon oranları ve yaşam standartlarının gerilemesi, birçok Yunan vatandaşının hükümete karşı duyduğu öfkeyi tetikledi. Miçotakis'in iktidarı, birçok eleştirmen tarafından otoriterleşmekle suçlanırken, gençlerin ve sendikaların katılımıyla gerçekleşen protestoların giderek büyümesi, hükümetin çöküşünün habercisi oldu.
Halkın protesto eylemlerine başvurduğu önemli sebepler arasında yüksek yaşam maliyetleri, işsizlik oranının artması, eğitim sistemindeki aksaklıklar ve sosyal hakların kısıtlanması yer alıyordu. 2023 yazında, grevler ve gösterilerin ülke genelinde artması, hükümetin bu sorunlara yönelik tutumunun yetersiz olduğunu ortaya koydu. Özellikle gençlerin, iş bulma konusundaki umutsuzlukları ve ifade özgürlüğü talepleri, protestoların yoğun bir şekilde gerçekleşmesini sağladı. Başbakan Miçotakis, protestolara kulak tıkayarak taviz vermektense sert önlemler almayı tercih etmişti. Ancak bu tutum, halkın tepkisini daha da artırmaktan başka bir işe yaramadı.
Protestoların sona ermemesi ve ülke genelinde yayılması, Miçotakis'i zor bir durumda bıraktı. 22 Ekim 2023 tarihi itibarıyla, Başbakan, düzenlediği bir basın toplantısında istifasını açıkladı. “Bu kararı almak zor ama ülkemiz için en iyisi bu” diyen Başbakan, hükümetin artık kamusal güvenliği sağlama yetisine sahip olmadığını vurguladı. Halkın taleplerine yanıt vermeyen, reformları erteleyen ve ekonomik durumu düzeltmeyen bir yönetimin artık işlevini yitirdiği düşüncesi, bu önemli siyasi değişimin arkasındaki en büyük neden oldu.
Miçotakis'in istifasının ardından, Yunanistan'da siyasi atmosfer tamamen değişti. Ülkenin geleceği ile ilgili belirsizlikler artarken, muhalefet partileri de hazırlıklarını tamamladı. Hükümetin devrilmesiyle birlikte, gelecek seçimlerde halkın taleplerine daha duyarlı bir yönetim profili çizme çabaları da ön plana çıkmaya başladı. Olağanüstü durum toplantıları ve darbe sürecine benzer bir siyasi mücadele, yeni bir hükümetin kurulma sürecini şekillendirebilir. Eksik olan sosyal adaletin, ekonomi reformlarının ve ifade özgürlüğünün sağlanması için nasıl adımlar atılacağı, Yunan halkının gündemindeki en önemli madde olmaya devam ediyor.
Halkın özgürlük ve hak taleplerinin kabul edilmesi, yeni bir siyasi dönemin kapılarını aralayabilir. Miçotakis’in istifası sonrası, siyasi partilerin ve toplumsal grupların işbirlikleri, Yunanistan'ın geleceği için belirleyici olacağa benziyor. Ülkenin ekonomik sorunlarıyla mücadele eden yeni bir hükümet, aynı zamanda sosyal barışı sağlamak için de üzerindeki bu baskıyı kaldırmak zorunda kalacak. Önümüzdeki günlerde, Yunan halkının taleplerine ne derecede cevap verileceği, yeni hükümetin başarısında belirleyici bir unsur olacak.
Sonuç olarak, Yunanistan'da Miçotakis döneminin sona ermesi, sadece bir hükümet değişikliği değil, aynı zamanda halkın kararlılığının ve iradesinin bir simgesi. Ekonomik ve sosyal sorunlarla boğuşan bir ülkenin nasıl yeniden inşa edileceği ise tüm dünyanın ilgisini çeken bir soru olmaya devam ediyor. Yeni bir döneme giren Yunanistan, belki de halkının sesiyle yönetimi daha adil hale getirmeyi başaracak.