Türkiye'nin en yaşlı kadını olarak bilinen 131 yaşındaki Fatma Gül, yaşamını 15 Ekim 2023 tarihinde, yaşadığı Manisa'nın Turgutlu ilçesinde sonlandırdı. 1882 yılında doğan Gül, uzun yaşamının sırlarını paylaşmasıyla tanınırken, ailesi ve yakın çevresi tarafından büyük bir sevgiyle anılıyordu. Hayatını kaybetmesi, yalnızca ailesini değil, tüm ülkeyi derin bir üzüntüye boğdu. Ölümsüzlük ve uzun yaşam üzerine pek çok tartışmayı da beraberinde getiren bu durum, Türkiye'de yaşlanma ve sağlık konularını yeniden gündeme getirdi.
Fatma Gül, 131 yıllık yaşamında pek çok zorlukla karşılaştı. Çocukluğundan itibaren çeşitli kıtlık dönemleri ve savaşların gölgesinde büyüdü. 1920'ler ve 1930'lar Türkiye'sinin sosyal ve ekonomik zorlukları, onun yaşamına damgasını vurdu. Ancak bu zorluklar karşısında pes etmeyen Gül, sağlıklı yaşamın sırlarını doğal beslenme ve düzenli fiziksel aktivitede buldu. Herkesin dikkatini çeken Gül, günlük olarak bahçesinde çalışarak ve taze sebze-meyve tüketerek sağlığını koruduğunu ifade ediyordu. Ayrıca, düzenli olarak yürüyüş yapmanın ve pozitif bir sosyal çevreye sahip olmanın kendisine uzun bir yaşam sunduğunu dile getiriyordu.
Fatma Gül, uzun yaşamına rağmen, yaşamını ailesine ve topluma adadı. 5 çocuk annesi olan Gül, her bir çocuğuna ve torunlarına hayata dair değerli dersler vermeyi başardı. Ailesiyle birlikte geçirdiği her an, onun yaşamının ne denli değerli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Gül'ün torunları, onun hiçbir zaman yalnız hissetmediğini ve yaşam dolu bir birey olduğunu belirterek, "Nene, hayatı dolu dolu yaşadı. Onunla geçen her saniye bizim için bir hediye gibiydi" dedi. Gül'ün vefatı, yalnızca ailesini değil, onu tanıyan birçok kişiyi de etkiledi. Çevresindeki insanlar, Gül'ü sevgiyle anarak, onun yaşam tarzının ve felsefesinin ilham kaynağı olduğunu vurguladı.
Fatma Gül, Türkiye'nin yaşlı nüfusunun temsilcisi gibi bir figür olarak, yaşlanma sorunlarına ilişkin farkındalığı artırma yönünde de önemli bir örnek oluşturuyordu. Uzun yaşamın sadece genetik faktörlerle ilgili değil, aynı zamanda yaşam tarzı, sosyal ilişkiler ve psikolojik sağlık ile doğrudan bağlantılı olduğunu gösterdi. Onun vefatı, yaşlılık ve sağlık konusunda farklı tartışmaları yeniden alevlendirdi. Gül'ün hayatı, yaşam kalitesinin artırılması için dikkat edilmesi gereken unsurların altını çizdi.
Sonuç olarak, Fatma Gül'ün 131 yıllık yaşamı, yalnızca bireysel bir başarı değil, toplum olarak yaşlanma ve sağlık konularında seferberliğe de işaret etti. Onun anısı, sağlıklı yaşam ve sevgi dolu ilişkilerin kıymetini anlayan nesillerin aktarımında önemli bir kaynak olacak. Kendisi, mevcut sağlıklı yaşlanma modeli için bir sembol haline geldi ve onun uzun yaşamıyla ilgili dersler, gelecek nesiller için her zaman ışık tutmaya devam edecek.