Son zamanlarda Amerika Birleşik Devletleri'nde ticaret savaşlarının yarattığı ekonomik belirsizlik, eski Başkan Donald Trump’a olan desteği sorgulamalarla dolu bir noktaya getirmiş durumda. 2016 yılında Trump’a destek veren birçok Amerikalı, özellikle tarım ve sanayi sektörlerinde yaşanan olumsuzluklar nedeniyle hayal kırıklığına uğradı. Bu durum, Trump’ın politikalarını destekleyen kesimlerin bile, ticaret savaşının etkilerini derinden hissederek yeniden düşünmesine neden oldu. İşte, ticaret savaşları ile Trump’a verilen destek arasındaki giderek açılan ilişki ve bunun arka planındaki dinamikleri mercek altına alıyoruz.
Ticaret savaşları, ülkeler arasında uygulanan gümrük tarifeleri ve ticaret engellerinin artmasıyla başlar ve genellikle karşılıklı misillemelere yol açar. Trump’ın göreve gelmesiyle hız kazanan bu politikalar, özellikle Çin ile yapılan ticarette belirgin hale geldi. Amerika’nın, Çin’den ithal edilen ürünlere uyguladığı yüksek gümrük vergileri, birçok sektörde olduğu gibi tarım sektöründe de büyük kayıplara neden oldu. Tarım ürünlerinin ihracatında %30’a varan düşüşler, ABD’li çiftçilerin zor bir döneme girmesine yol açtı. Trump yönetimi bu durumu düzeltmek amacıyla çeşitli teşvik paketleri sunsa da, çiftçiler bu çabaların yeterli olmadığını düşünüyor ve sonuç olarak Trump’a olan destekleri azalıyor.
Ticaret savaşlarının etkisi sadece ekonomik kayıplarla sınırlı değil. Anketler, Trump’ın özellikle tarım eyaletlerinde ciddi bir destek kaybı yaşadığını gösteriyor. Çiftçiler ve tarım çalışanları, ticaretin kısıtlanmasının yanı sıra iş kaybı ve belirsizlik ile başa çıkmak zorunda kalıyor. 2020 seçimlerinde Trump’a oy veren birçok kişi, şimdi karşıt bir görüş geliştirmeye başladı. Ayrıca, ticaret savaşlarının en fazla etkilediği eyaletlerdeki işsizliğin artması, Trump’ın destek tabanını zayıflatan bir diğer önemli faktör. Ekonomik kayıplar, Trump’a olan güvenin azalmasına neden olurken, rakip partilerin de bu durumu kendi lehlerine kullandığı görülüyor.
Donald Trump’ın ticaret savaşları, yalnızca iç politikada değil, uluslararası ilişkilerde de önemli sonuçlar doğurdu. Ülkeler arası ilişkilerin gerilmesi, ABD’nin dünya genelindeki imajını zedelerken, müttefik ülkelerle olan ticari ilişkilerde de sorunlar yaşanmasına sebep oldu. Bu da, Trump’a olan destek azaldıkça daha fazla seçmenin dikkatini çekiyor. Ekonomik istikrarsızlık çoğu insanı endişeye sevk ederken, Trump’ın bu duruma çözümler üretememesi, kendi taraftarları içinde bile sorgulanmasına neden oluyor.
Sonuç olarak, ticaret savaşlarının ardından Trump’ın destek oranlarındaki gerilemenin sebepleri karmaşık bir yapıya sahip. Ekonomik sıkıntılar, iş kayıpları ve sosyal güvensizlik, Trump’ın önümüzdeki seçimlerdeki şansını önemli ölçüde etkileyecek gibi görünüyor. Ekonomik sorunların çözülmemesi ve karşılığında yeterli politikaların üretilememesi, Trump’ın gelecekteki siyasi kariyeri açısından büyük bir tehdit oluşturuyor. Üstelik, rakip siyasi partilerin bu durumu fırsata çevirmesi, Trump’ın önündeki en büyük engellerden biri haline gelebilir.
ABD’nin ticaret politikaları ve Trump’ın bu konudaki tutumu, artık sadece ekonomik bir mesele değil. Aynı zamanda, ABD halkının siyasi tercihleri üzerinde doğrudan etkili olan sosyal ve psikolojik bir faktör haline geldi. Ticaret savaşlarının getirdiği belirsizlik ve ekonomik kayıplar, insanları daha sorgulayıcı hale getirdi ve Trump’a duyulan güven azaldı. Önümüzdeki günlerde ABD siyaseti için bu durum, tekrar gözden geçirilmesi gereken önemli bir mesele olarak kalacak.