Türkiye'de tarım sektörü, yılın bu döneminde yoğun bir faaliyet içinde. Ancak, özellikle sıcak havaların etkisinin yoğun şekilde hissedildiği günlerde, çiftçiler zorlu bir mesai yapıyor. Domates hasadı yapan üreticiler, tarlada fiyatların 5 TL'ye kadar düşmesini, hem ekonomik hem de fiziksel zorluklarla baş etmenin yollarını bulmak zorunda kalıyor. Tarlalarda bir yandan güneşin kavurucu etkisi altında çalışırken, diğer yandan yaşadıkları sorunları aşmak için çaba sarf eden çiftçilerimiz, üretimlerini sürdürebilmek adına mücadele veriyor.
Domates, Türkiye'nin en çok tüketilen ve üretilen sebzelerinden biri olmasına rağmen, son dönemdeki fiyat düşüşleri üreticileri büyük bir çıkmaza sürüklüyor. Özellikle sıcak yaz ayları boyunca, tarlada domates hasadı yapan çiftçiler, 40 derece sıcaklık altında tam anlamıyla bir sınav veriyor. Yaz aylarının gelmesiyle birlikte hasat sezonu açılırken, domates fiyatları geçtiğimiz yıllara göre oldukça düşük seviyelerde seyrediyor. Çiftçiler, 5 TL’ye kadar düşen fiyatlardan şikayetçi. Pazar fiyatlarının bu kadar düşmesi, üreticilerin maliyetlerini karşılamakta zorlanmasına neden oluyor.
Domatesin tarladan alıcıya ulaşma sürecindeki dengesizlik, çiftçilerin en büyük sorunlarından biri. Üreticiler, emeklerinin karşılığını tam olarak alamadıkları için üretim miktarlarını azaltma yoluna gidebiliyor. Uzmanlar, Türkiye'nin iklim şartlarının ve verimli topraklarının, tarımsal üretimde büyük avantajlar sağladığını belirtirken, bu durumun tanıtım ve pazarlama süreçlerindeki eksikliklerden dolayı yeterince değerlendirilemediğini vurguluyor. Ayrıca, domatesin fiyatlarının düşmesine neden olan bir diğer faktör ise, artan üretim. Geçtiğimiz yıllarda yapılan teşviklerle birlikte, domates üretiminde ciddi bir artış yaşandı. Ancak bu artış, pazar fiyatlarını olumsuz etkiledi.
Domatesin en çok yetiştirildiği bölgelerden biri olan Adana'da, üreticiler sıcak havaya rağmen tarlada yoğun bir şekilde çalışırken, ürünlerini hasat etmek için ter döküyor. Düşük fiyatlar karşısında üreticiler, gelirlerini artırmanın yollarını arıyor. Tarlalarda çalışan çiftçiler, işlerini dondurma veya ürünlerini satmama gibi seçenekleri de değerlendiriyor. Ancak mesele sadece ekonomik değil; çiftçilerin yaşadığı psikolojik baskı, sıcak havanın etkisiyle daha da artıyor.
Sürekli değişen pazar koşulları, üreticilerin karar verme süreçlerini etkiliyor. Domates hasadı sırasında yaşanan sorunlar, sadece fiyat düşüklüğü ile sınırlı kalmıyor. Pazara ulaşamayan ürünler, botanist ve toplayıcılar tarafından toplanıp değerlendirilmezse, hem çiftçilere hem de tüketicilere büyük zararlar verebilir. Zira tarlaya çıkanların büyük çoğunluğu, sonucu belirsiz bir pazara ürün sunmak zorunda kalıyor. Bu durum, çiftçilerin hem maddi hem de manevi olarak demoralize olmasına neden oluyor.
Bunun yanı sıra, tarlada çalışmanın fiziksel zorlukları da üreticileri etkiliyor. 40 derece sıcaklık altında geçirilen uzun çalışma saatleri, çiftçilerin sağlığını tehdit ediyor. Ancak birçok çiftçi, tek gelir kaynağı olan tarımdan vazgeçemiyor. Uzun yıllar boyunca bu alanda çalışmış olan bazı üreticiler, zorlu koşullarda dahi çalışmayı sürdürebilmek için özel önlemler almak zorunda kalıyor. Sıcak havalarda vücut sağlığını korumak için uygun kıyafetler giymek, bol su tüketmek, dinlenme sürelerini artırmak gibi tedbirler alınsa da, bu durum tüm tarım işçileri için her zaman mümkün olmuyor.
Sonuç olarak, Türkiye'de tarım sektörünün geleceği ve çiftçinin sorunları üzerinde ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor. Hem fiyat istikrarını sağlamak hem de çiftçilerin emeğinin karşılığını alabilmesi için sürdürülebilir politikaların geliştirilmesi elzem görünüyor. Tarlada fiyatlar düşerken, çiftçilerin yaşadığı zorluklar ve bu zorluklarla başa çıkma yöntemleri üzerine dikkat çekmek, tarım sektöründeki bu sorunun çözümüne katkı sağlayabilir. Bu, hem üreticilerin hem de tüketicilerin menfaatine olacaktır.