İstanbul'da kaybolan bir hayvan için konulan ödül, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Sahibi tarafından 1 TL olarak belirlenen ödül, elbette dikkatleri üzerindeki hayvanın cinsi ve durumuyla birlikte bir merak unsuru haline geldi. Kayıp olan bu canlı, İstanbul'un belirli bölgelerinde sıkça görülen türlerden biri olsa da, kaybolduğu gün ve saatte çevresindeki duyarlılığın ne derece yükseldiği, dikkat çeken bir durum halini almış durumda. Hayvan sahiplerinin ve doğa severlerin ilgisini çeken bu durum, aslında kaybolan hayvanların geri kazanım sürecinin ne derece önemli olduğuna da bir parantez açıyor.
Kayıp hayvan, beklenmedik bir şekilde ortadan kaybolmuş ve İstanbul'un kalabalık sokakları arasında kaybolmuş durumda. Yaklaşık 2 yaşlarında, sevimli ve oldukça tuhaf bir görünümdeki bu canlı, bölgenin halkı tarafından tanınan çevre dostu bir dost olarak biliniyor. Özellikle kaybolduğu gün dikkat çeken ve sosyal medyada viral hale gelen bu haberin detayları ise, birçok vatandaşın dikkatini çekti. Sahipleri tarafından birden fazla kez paylaşılmasına rağmen, hala kaybolmuş olmasının getirdiği üzüntü, toplumda bir kenar sadakat hissini tetikledi.
1 TL’lik ödül, birçok kişi için kafi görünmese de, aslında kayıp bir canlının bulunması için yeterince motive edici bir etken. Özellikle sosyal medakada etkileşim yaratmak amacıyla, takipçilerin konuyu paylaşması, üzüntülerini belirtmesi ve kaybolan hayvanı bulmak için harekete geçmelerine yol açıyor. Tüm bu süreçte toplumda oluşan birliktelik ve yardımlaşma ruhu, olayın yalnızca kaybolan bir hayvanla sınırlı kalmadığını, insanları da etkilemeye başladığını gözler önüne seriyor. “Bir TL de ne olur?” sorusunun sorulduğu bu süreçte, aslında insanın bir canlının yaşamı için her şeyden vazgeçebileceğini hatırlatan bir olay yaşanıyor. Birbirlerine destek veren insanlar ve hatta katılımcıların günlük hayatta karşılaştıkları farklı hayvanlarla bağlı bir dayanışma yaratmaları, bu kaybolma olayını farklı bir anlam katmaktadır. Zira sadece bir düşkün birey olarak değil, topluma bunun daha fazlasını anlatabilmek açısından insanlık görevimizi de hatırlatıyor.
Dolayısıyla, İstanbul'da yaşanan bu kaybolma veya kayıp durumu, medya tarafından ele alınmadığında bir strateji dahi oluşturulmadığında olumsuz bir sonuçla bitebilir. Duyarlı bir sosyal medya farkındalığı oluşturmak, fiziksel etkileşimi artırarak kaybolan hayvanların geri kazanımına katkıda bulunmak açısından oldukça mühim bir durum. Bu bakımdan, hem kaybolan canlının bulunabilmesi hem de toplumsal bilincin arttırılması adına, bireylerin duyarlılığının artırılması önemlidir.
Sonuç olarak, kaybolan bir canlı, bir insanın yalnızca sahiplendiği bir mal değil, aynı zamanda ailenin bir ferdi olarak da algılanıyor. Elbette bir hayvan ile yaşanılan duygusal bağ, birinin başka bir hayvanın kaybı ile hissedilen acıyla kıyaslanırken, insan-doğa ilişkisinin de yalnızca bir tarafında bulunmadığımızın farkında oluyoruz. Kaybolmuş olan canlı için yapılan bu katkılar aslında, toplumumuzu bir arada tutan değerlerin ve vicdan muhakemesinin önemini de gözler önüne seriyor.
Hemen her gün yeni bir kaybolma veya kayıp durumu ile karşılaşan İstanbul'un kalabalık caddelerinde yaşayanların, kaybolan hayvan konusunda duyarlılığını artırmak için harekete geçmelerine duyulan ihtiyaç bir kez daha ortaya çıkmaktadır. İstanbul'da henüz kaybolmamış olan tüm evcil hayvanlar için de benzer bir ödül önerisi yapılabileceği dikkat çekici bir durum. Sosyal medyada paylaşılan içeriklerin, kaybolan hayvanların geri kazanımına katkıda bulunabileceği bilinci ile desteklenmesinin önemi her zaman göz ardı edilmemelidir. Bu çerçevede herkese birer hayvan dostu olmanın sırası geliyor. Kayıp hayvanları geri getirmek, sadece sosyal sorumluluk değil, aynı zamanda toplumsal bir görevdir!