1986 FIFA Dünya Kupası’nın en unutulmaz anlarından biri, Türk hakem Ali Şansa'nın yönetimindeki Arjantin ve İngiltere arasında oynanan efsanevi çeyrek final maçıdır. Maradona'nın “Tanrı’nın Eli” golü ve muhteşem solo çalımlarıyla hafızalara kazınan bu maç, sadece futbol tarihinin dönüm noktalarından biri değil, aynı zamanda Türk hakemliğinin dünya sahnesinde tanınabilmesi açısından da büyük bir fırsat olmuştur. Ali Şansa, maç ile ilgili yaşadığı ilginç detayları ve gecikmenin nedenlerini ilk kez açıkladı. İşte o özel anılar ve detaylar...
Ali Şansa, 1986'da Meksika'da yaşanan bu tarihi maçla ilgili olarak basın mensuplarına yaptığı açıklamalarda, stresli anları ve maç öncesindeki hazırlık sürecinde yaşadığı zorlukları anlattı. “Bu maça gözlemci olarak gitmemiz gerektiği söylendi. Ancak, heyecan o kadar yüksekti ki, işlerin rayından çıkabileceği düşüncesiyle sahaya çok dikkatli yaklaşmak istiyorduk. Bunu hissetmek bile oldukça heyecan vericiydi.” diyen Ali Şansa, hazırlık aşamasının önemini vurguladı.
Şansa, "Maçın başlayacağı zamanda sahada olmamız gerekiyordu. Ancak, o zamanki organizasyon eksiklikleri nedeniyle çok sayıda aksilik yaşadık. Bilet, gideceğimiz otobüsler, uygun hakem kıyafeti gibi birçok detayda yaşanan sorunlar, maçın başlangıcını geciktirdi." şeklinde bilgi vererek, karşılaştıkları zorlukları gözler önüne serdi. "Maradona gibi bir yıldızın sahaya çıkacağı anı yaşamak, tüm takım için hem bir onur hem de büyük bir sorumluluktu" dedi.
Maç öncesi yaşanan tüm zorluklara rağmen, Ali Şansa’nın en çok aklında kalan anı, Maradona ile yüz yüze geldiği an oldu. “Oynaması zor bir futbolcuydu. Sahadaki varlığı, oyuncuların da ona karşı nasıl bir tutum sergileyeceği konusunda büyük bir etkiye sahipti.” ifadelerini kullanan Şansa, Maradona’nın maç sırasındaki etkileyici performansını ve canlılığını gözlemlerken hissettiği hayranlık duygusunu da paylaştı.
Ayrıca, "Maradona'nın ‘Tanrı’nın Eli’ golünün ardından, hem saha içinde hem de dışında oluşan tepkiler, o günün nesnel bir tabloya dönüşmesini sağladı. Bu durum beni oldukça etkiledi. Futbolun sadece bir spor değil, aynı zamanda bir kültür ve inanç meselesi olduğunu anladım" dedi. Maçın ardından gergin durumların, Arjantin futbolunun tarihinde nasıl yer ettiğini ise deneyimlerinin bir parçası olarak değerlendirdi.
Ali Şansa'nın anlattıkları, sadece futbolun içindeki heyecanı değil, aynı zamanda tarihsel bir olayı gelecek nesillere aktaracak kesitleri de kapsıyor. Onun anıları, Türk hakemliğinin uluslararası sahnede nasıl bir rol oynadığını ve Türk futbolunun global ölçekteki önemini de gözler önüne seriyor. Bu bağlamda, maçın tarihsel sürecinin ve yaşanan duygusal anların, futbol dışındaki dünya ile olan ilişkisini yansıttığını söylemek yanlış olmaz.
Sonuç olarak, Ali Şansa'nın bu açıklamaları; futbolseverlerin dünya futbol tarihine olan merakını artırırken, aynı zamanda Türk hakemliğini de global çerçevede daha da görünür hale getiriyor. Bu efsanevi maçı yöneten bir Türk hakemin anıları, futbolun büyülü taraflarını ve inişli çıkışlı hikayesini anlatmaya devam ediyor. Maradona'nın efsanesi, her zaman sahalarda yankı bulacak ve Türk hakemliğinin de önemli bir kısmını oluşturacaktır.