Kütahya'da meydana gelen olay, hem yerel halkı hem de tüm Türkiye'yi derinden sarstı. Zihinsel sağlık sorunları ile mücadele eden bir bireyin şizofreni krizi geçirmesi sonucunda, bir kadına yönelik gerçekleştirdiği saldırı, olayın vahşetini gözler önüne serdi. Saldırganın kimliği ve olayın arka planı, toplumda büyük bir infial yarattı. Bu üzücü olay, zihinsel sağlık sorunlarının ciddiyetine bir kez daha dikkat çekmekte. Olayın detaylarına geçmeden önce, Türkiye'de zihinsel sağlığın toplumsal algısı üzerine kısa bir değerlendirme yapmakta fayda var.
Ülkemizde zihinsel sağlık sorunları sıklıkla yanlış anlaşılıyor. Şizofreni gibi ciddi hastalıklar, toplumda genellikle korku ve damgalama ile karşılanıyor. Bu tür hastalıklarla mücadele eden bireylerin, genellikle toplumun dışına itildiği ve destek bulmanın zorlaştığı biliniyor. O layda yaşanan saldırının ardındaki kişi olan 35 yaşındaki B.A., bir süredir şizofreni ile mücadele ediyordu. Zihinsel sağlığına yönelik tedavi süreçleri devam etmekteydken, aniden gelişen bir kriz anı sonucu böyle bir davranışta bulundu.
29 Ekim 2023'te gerçekleşen olayda B.A., kentin merkezi bir noktasında yürüyüş yapan genç bir kadının yanına yaklaştı. Önce kadının gözlerine doğru yürüyen saldırgan, daha sonra elindeki kesici aletle dehşet verici bir saldırı gerçekleştirdi. Kadının gözlerine yaptığı saldırı, çevredeki vatandaşların müdahalesi ile son buldu. Saldırının etkisiyle genç kadın ağır yaralanırken, çevredeki kalabalık, durumu hemen emniyet güçlerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaralı kadını hızla hastaneye kaldırdı ve acil müdahale başlatıldı.
Olayın ardından gözaltına alınan B.A., emniyette ifadesinde, psikolojik durumu ve olay anındaki deliliği üzerinden savunma yaptı. Zihinsel sağlık konusunun önemini bir kez daha gözler önüne seren bu durum, yetkilileri de harekete geçirdi. Sağlık Bakanlığı, zihinsel sağlık hizmetlerinin daha iyi hale getirilmesi ve farkındalığın arttırılması amacıyla yeni adımlar atmaya karar verdi. B.A.'nın tedavi süreçleri ve bir rehabilitasyon programına alınması planlanmakta.
Yaralı kadının durumu ise hastanede yoğun bakımda kritik seyretmekte. Ailesi, kızlarının bir an önce sağlığına kavuşmasını bekliyor. Yerel halk, olayın şokunu atlatmaya çalışırken, medyanın konu hakkında nasıl bir yaklaşım sergileyeceği de merak konusu. Çünkü, medyada oluşturulan algının, toplumda zihinsel hastalıklara dair bilinç oluşturması bakımından oldukça önemli bir rolü bulunmakta.
Olayın ardından yapılan değerlendirmelere göre, Türkiye'de zihinsel sağlığın önemine dair birçok konuda eksiklikler olduğu görülüyor. Uzmanlar, erken teşhis ve tedavi süreçlerinin hayati olduğuna dikkat çekerken, vatandaşlar için de eğitici programların artırılması gerektiğini vurgulamaktadır. Şizofreni gibi hastalıkların önemi, bireylerin ve toplumun genel ruh sağlığının korunmasında yadsınamaz bir role sahip.
Sonuç olarak, Kütahya'daki bu korkunç olay, zihinsel sağlığın sadece bireyleri değil, toplumu da önemli ölçüde etkileyebileceği gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Yaşanan bu olayın ardından, hem tedavi süreçlerinin hızlandırılması hem de toplumda zihinsel sağlık konusundaki farkındalığın artırılması için çeşitli kampanyaların düzenlenmesi gerektiği açıktır. Zihinsel hastalıklarla mücadele eden bireylerin topluma kazandırılması ve toplumsal duyarlılığın yükseltilmesi, gelecekte benzer olayların yaşanmaması açısından oldukça kritik bir adım olacaktır.